Ethereum, sermaye değişimiyle karşılaşıyor! ETH fiyatında büyük bir ribaund, kurumların rezerv yarışları yeni bir dönüm noktası haline geliyor.

Yazar: Nancy, PANews

Son günlerde, ETH fiyatının sürekli artmasıyla birlikte, Ethereum rezervleri için silahlanma yarışı daha da şiddetlendi ve piyasa güveni önemli ölçüde yeniden canlandı. Bu yükselişin büyük ölçüde kurumsal fonların aktif bir şekilde piyasaya girmesinden kaynaklandığı söylenebilir. Ancak, daha fazla kurumsal katılımcının hızla piyasaya girmesiyle, Ethereum'un bir sermaye değişimi ile karşılaşabileceği düşünülüyor.

Wall Street, ETF'lerle sektöre girdi, halka açık şirketlerin biriktirdiği anlatımlar yeni bir dönüm noktası getiriyor.

Ethereum spot ETF'nin lansmanı, Wall Street ve geleneksel finans dünyasına geçişin önemli bir noktası olarak görülüyordu. Piyasa, bunun Ethereum fiyatı ve ekosistemine önemli bir destek sağlayacağı yönünde genel bir beklenti içindeydi.

Ancak, 2024 Temmuz'da Ethereum spot ETF'sinin piyasaya sürülmesinin ardından, piyasalarda beklenen ateş patlaması gerçekleşmedi, ETH fiyat hareketleri zayıf kalmaya devam etti, ETH/BTC oranı sürekli düştü ve yatırımcı güveni belirgin şekilde sarsıldı. Bu arada, Ethereum Vakfı'nın bazı satış davranışları da piyasa tartışmalarını tetikledi, bu satışların operasyonel ihtiyaçlardan kaynaklanabileceği düşünülse de, piyasa duygularının hassasiyeti satış eylemlerinin abartılı yorumlanmasına neden oldu ve piyasalarda Ethereum'a karşı olumsuz sesler giderek güçlendi.

SoSoValue verilerine göre, Ethereum spot ETF'sinin piyasaya sürülmesinden (23 Temmuz 2024) bu yana, toplam net akış yaklaşık 5.76 milyar USD oldu ve bu, Ethereum'un toplam piyasa değerinin %3.87'sine denk geliyor. Fon akış temposuna bakıldığında, son 13 ayda yalnızca üç ay net çıkış yaşandı ve toplam çıkış miktarı 930 milyon USD oldu, genel olarak sağlam bir fon çekim durumu sergiliyor.

Ancak, ETF fonlarının istikrarlı bir şekilde girişi, ETH fiyat seviyesinde etkili bir destek oluşturdu. CoinGecko verilerine göre, ETF'nin piyasaya sürülmesinden itibaren ilk ETH rezerv şirketi SharpLink Gaming'in Ethereum stratejik rezervi oluşturacağını duyurduğu (27 Mayıs 2025) dönemde, ETH fiyatındaki en yüksek artış sadece %16.55 iken, en büyük düşüş ise %63.34'e kadar ulaştı. Buna karşılık, Bitcoin spot ETF'si 11 Ocak 2024'te piyasaya sürüldüğünden beri, BTC fiyatındaki artış %153.3'e kadar yükseldi ve piyasa performansı daha güçlü oldu. Ethereum ile Bitcoin'in ETF desteği altındaki piyasa performansı arasında belirgin bir karşıtlık var.

Son iki aya kadar, piyasa eğilimleri yavaş yavaş değişmeye başladı. Bir yandan, ETH derin bir düzeltme sonrası teknik bir sıçrama yaşadı; diğer yandan, Ethereum Vakfı iç yönetim mekanizması reformuna başladı ve halka açık şirketler ETH'yi bilançosuna dahil etmeye başladı, bu da ETH'ye yeni bir anlatı gücü kazandırdı.

SharpLink Gaming, Siebert Financial ve Bit Digital gibi şirketlerin ETH yatırımlarını açıklamasının ardından, ETH fiyatı 16 Temmuz itibarıyla %22,29'luk bir artış kaydetti ve bu, aynı dönemde Bitcoin'in %7,9'luk performansından belirgin şekilde daha iyi bir sonuçtur. Bu toparlanma, yalnızca varlık yeniden değerlendirmesine dayanmakla kalmayıp, aynı zamanda stratejik rezerv varlıklarının yeni hikayesinin yavaş yavaş şekillenmesinden de faydalanmıştır.

Mevcut piyasa, yükseliş duygusuyla dolup taşıyor. Örneğin ARK Invest'in kurucusu Cathie Wood, yakın zamanda Ethereum'un uzun vadeli değerinin ciddi şekilde düşük değerlendirildiğini açıkça belirtti; Varys girişim sermayesi yöneticisi ile Multicoin'in kurucu ortağı, ETH'nin 2026 sonuna kadar 10.000 dolara ulaşıp ulaşamayacağı üzerine bahis oynuyor. Aynı zamanda kurumlar, Ethereum'a girişi hızlandırıyor; Ethereum spot ETF'si son iki ayda üst üste 1 milyar doların üzerinde net giriş kaydetti. Bitwise'in baş yatırım sorumlusü Matt Hougan, 2025'in ikinci yarısında Ethereum ETF'sine para akışının önemli ölçüde hızlanabileceğini bile ifade etti.

Kurumsal pozisyon 1.6 milyon ETH'yi aştı, Ethereum bir sermaye değişimiyle karşılaşacak.

BlackRock, Fidelity, ARK gibi geleneksel finans devlerinin spot ETF pazarına girmesinin ardından ve halka açık şirket Strategy'nin Bitcoin rezerv furyasını başlatmasının ardından, Bitcoin'in anlatım ve fiyatlandırma hakkı kripto yerel topluluğundan Wall Street sermayesine kaydırılmıştır.

Günümüzde, bu trendin Ethereum üzerinde yeniden ortaya çıkmaya başladığı görülüyor; giderek daha fazla halka açık şirket, Ethereum etrafında büyük ölçekli sermaye yatırımları yapıyor. Strategic ETH Reserve verilerine göre, 100'den fazla ETH tutan 54 kuruluş bulunmakta, toplamda 1.6 milyon ETH'yi aşan bir miktar tutuyorlar ve bu miktarın değeri 50.7 milyar doları aşıyor; bu da ETH ETF'sinin toplam büyüklüğünün %35'ine eşdeğer. Son iki ay içinde, SharpLink Gaming, BitMine, Bit Digital, BTCS, GameSquare ve Bit Digital gibi halka açık şirketler, ETH'yi şirketin bilançosuna dahil edeceğini duyurdu.

Mevcut aşamada Ethereum'a giriş yapan kurumların yapısına bakıldığında, esasen iki gruba ayrıldığı görülmektedir. Bir grup, SharpLink'in temsil ettiği, ConsenSys, Galaxy Digital, Pantera Capital, Electric Capital gibi Ethereum destekçileriyle arkasında duran bir gruptur ve bu grup, Ethereum ekosisteminin erken dönem yerli güçlerinin dayanışma içinde kendilerini kurtarması olarak değerlendirilmektedir. Şu ana kadar, SharpLink toplamda 280,000'den fazla ETH biriktirmiştir ve Ethereum Vakfı'nın elinde bulundurduğu 242,500 ETH'yi geçerek dünya genelinde en büyük ETH kurumsal sahibi olmuştur.

Diğer taraf ise BitMine'in temsil ettiği Wall Street stratejisi, Bitcoin'in rezerv mantığını kopyalayarak Ethereum'u finansal raporlara dahil edip kaldıraçla satın almayı içeriyor. Bu kurum, "Wall Street'in dahi" olarak bilinen ve Ethereum'a olumlu bakan Tom Lee'ye dayanıyor; Bitcoin madencilik işini korurken, Ethereum'u şirketin bilançosuna dahil etti ve şu anda 160.000'den fazla token tutuyor, dünya genelinde ilk beşe girdi.

Eğer bu kurumların pozisyon büyüklükleri sürekli olarak genişlerse, geliştiriciler ve temel araştırmacılar, Ethereum Vakfı ve erken dönem OG yatırımcıları gibi sahip oldukları fiyatlama gücü, söz hakkı ve hatta yönetim hakkı yeniden dağıtılabilir. Ancak şu anda bu ETH'yi konumlandıran halka açık şirketler, çoğunlukla mali baskı ile karşı karşıya. Enflasyonu hedge etmek, hisse senedi fiyatlarını artırmak veya kısa vadeli aşırı kazanç sağlamak amacı güdüyorlar, özellikle Strategy'nin başarılı örnekleri ile, Ethereum ekosisteminin yapısal gelişimi ile derin bir bağ kurma isteği henüz gösterilmedi. Aynı zamanda, bu kurumlar pozisyon büyüklüğü, risk toleransı ve pozisyon süreleri açısından önde gelen kurumlarla rekabet edemiyorlar, bu da onların Ethereum ekosisteminin yönetimi ve uzun vadeli gelişimi üzerindeki etkilerini sınırlıyor. Başka bir deyişle, Ethereum ekosisteminin geleceği üzerinde gerçekten belirleyici olabilecek olan, hâlâ güçlü mali güçlere sahip olan üst düzey katılımcılardır.

Bununla birlikte, Bitcoin rezerv akımında Michael Saylor (Strategy CEO) gibi bir ruhsal vaiz varken, Ethereum'un henüz hem inanç unsuru hem de geleneksel sermaye etkisi olan bir figürü yok. Tom Lee'nin Saylor gibi bir rol üstlenip üstlenemeyeceği henüz belirsiz. Bu durum, bir ölçüde Ethereum'un ana akım sermaye pazarlarında kurumsal varlık olarak genel yayılma gücünü sınırlıyor.

Elbette, Ethereum'un resmi olarak kurumsal yapıya açık bir tutumu var. Ethereum'un kurucusu Vitalik Buterin, yakın zamanda kurumların Ethereum'u tercih ettiğini, çünkü onun istikrarlı, güvenli, kesintisiz çalıştığını ve net bir teknik yol haritasına sahip olduğunu belirtti; ayrıca Ethereum Vakfı'nın yeni ortak icra direktörü Tomasz Stańczak da kurumların ETH'yi tercih etme sebebinin, onun "on yıl kesintisiz çalışması, sürekli güncellenmesi ve her zaman sansüre karşı direnç ve güvenliğe odaklanması" olduğunu vurguladı.

Ancak, Vitalik son zamanlarda çift yönlü yönetim mekanizması ve merkeziyetsizliğin önemini vurguladı. Vitalik, çift yönlü yönetimin, sistemin özellikle zararlı eylemler gerçekleştirmesini önlemek için ek bir bağımsız savunma katmanı sağladığını belirtirken, Ethereum kullanıcılarını yalnızca "atmosfer" temelli uyum sağlama yöntemine güvenmek yerine, çıkar sahipleri olarak açıkça dahil ettiğini ifade etti. Ayrıca, merkeziyetsizliğin yalnızca bir slogan düzeyinde kalması durumunda, Ethereum'un hayatta kalma kriziyle karşılaşacağını da vurguladı.

Genel olarak, Ethereum'un rezerv akışını artırmasıyla birlikte, piyasanın dikkati ve likiditesi kesinlikle önemli ölçüde artmıştır. Ancak, fiyat artışının ekosistem içinde gerçek bir aktiflik desteği olmadan gerçekleşmesi, nihayetinde sadece hayali bir yapı, yapay bir serap olarak kalır ve sürdürülebilir olmaz. ETH değerinin sağlam bir şekilde büyümesini gerçekten sağlayan çekirdek, hala Ethereum ekosisteminin sürekli yenilikçi olması ve aktifliğinin artmasıdır; bu, ağın kullanım sıklığını ve değer birikimini doğrudan belirler. Şu anda, Ethereum Vakfı, örgütsel yapı, ekosistem işbirliği ve teknolojik evrim gibi çok boyutlu alanlarda derin reformlar yapmaya odaklanmış durumda; ekosistemin liderliğini yeniden şekillendirmeyi, yönetim etkinliğini güçlendirmeyi ve böylece Ethereum'a yönelik olumsuz değerlendirmeleri tersine çevirmeyi hedefliyor.